Uzuuuuun zamandır blog yazmıyorum. Evet. Ama yaşıyorum.
Yazılacak kadar önemli bir şeyler bulamadığımdan değil de artık o kadar da
umursamadığımdan sanırım. Moralim bozulunca oturup blog yazayım şu moral bozukluğuyla,
şu ilhamla ne de güzel olur ama demiyorum artık sanki. Ya moralimin bozulma
oranı arttığından bunu düşünemiyorum ya da artık yazı yazmak yerine ergen ergen
camdan bakıp gözlerimi zorla doldurarak sahte bir iki damladan sonra ciddi
ciddi hönkürerek ağlamak daha hoşuma gittiğinden. Bilemiyorum.
Diyeceklerimin hepsini
bir yazıda toplamak, rahatlamak, insanlara ve kendime olan kinimi kusmak
istediğimden bu yazı öbürlerine kıyasla daha boktan olabilir. Aldırış
etmeyiniz.
Efenim. Öncelikle söylemek
istediğim şey şu ki : BİR GRUBU BİR ŞARKIYI BİR SANATÇIYI BİR KİTABI BİR YAZARI
NE OLURSA İŞTE ÇOK SEVMEYİN. TAKINTI YAPMAYIN. LÜTFEN. Gerçekten. Gerizekalıca
olmasından çok çok ötede bir sebep yatıyor bunun altında. Örneğin senin o çok
sevdiğin çok çok sevdiğin grup cidden güzel grup. Şarkıları falan fena. Şimdi
sen gidiyorsun piçlik yapıyorsun millete. Sonra o piçlik yaptığın şahıs o grubu
dinlemek istiyor, çünkü grup cidden güzel. Ama sen o grubu çok sevdiğin için o
gruba karşı bir önyargı oluşuyor içinde. En mükemmel klibini izlerken o gruba
tapmak istiyor o arkadaş diyelim ki o grupla hönkürmek istiyor, klibin
güzelliğiyle kahkaha atmak istiyor. Ama sonra aklına senin o gruba karşı olan
takıntın geliyor. Bir anda kapamak istiyor o şarkıyı. Ne kadar neşeli olduğu fark
etmez o şarkıyı o videoyu kapatıp sana sövmek istiyor o arkadaş. Hoş olmuyor. Gruptan
soğuyor o zaman o arkadaş. Adam akıllı müzik zevkine uydurduğu tek tük
gruplardan birinden soğutma arkadaşını.
Yapma böyle. Tamam sev sevmesine ama sen çok çok bahsedince o gruptan
böyle oluyor. Sen çok çok sevme. Ya da gidip piçlik yapma insanlara.
Sevgilerimi sunuyorum sana. Keşke arabesk rap falan dinleseydin.
Hayal kurmanın berbat bir şey olduğundan daha önce bahsetmiş
olmalıyım. Hele ki kurduğunuz hayaller plana dönüşebilitesi olan hayallerse
işiniz vahim. Örneğin o hayalin bir mekanı olur, bir zamanlaması olur, bir
şahıs kadrosu olur. Ve bunlar son derece akla uygun durumlardadır senin
hayalinde. Sonra detayları olur, önemli detayları ama. Bunlar da
muhtemeldirler. Senin yapacağın şey ya da karşıdan gelecek hareket vardır bir
de. Bu da muhtemeldir. Eh sorun yok o zaman dimi? Değil işte öyle. Sen bu son
derece muhtemel şeyleri düşündüğün zaman bu muhtemel şeyler muhtemellikten
çıkıyor arkadaşım. Olası varsa da olmuyor sen düşündüğün için. Eğer mekan
tamamsa zamanlama olmuyor, zamanlama tamamsa o küçük ayrıntılardan biri
tutmuyor. Bir aksilik oluyor. Oysaki sen plan yapmasan hayal kurmasan olmayacak
böyle. Rastgele hareket etsen doğaçlama olsan biraz daha güzel olma ihtimali artacak. Hayal kurmayın.
Her şeyi tastamam olmadan plan da yapmayın. O her şeyinin tastamam olmasının
yolunu bulursanız bana da anlatın. Şu düşünce gücüyle her şey olur sen çok
düşün şeyleri ben de tamamen ters etki uyandırdı şu ana kadar. Ben ne
düşünürsem tersi oluyor. Üzülüyorum.
Güzel değil hiç.
Bu yıldan çok beklentim vardı. Gerek dersler, gerek
arkadaşlıklar, olaylar. Olmadı. Daha iki ay geçti ama diyebilirim olmadı diye.
Öyle görünüyor. Derslerimi bari düzelteyim ya. TMyim artık ama gerizekalı mıyım
o yüzden mi oluyor böyle? Delireceğim blogger. Çok moralim bozuk.
Bir de insanları anlamaya çalışmak olayının dibindeyim. O
kadar çok empati kurmaya çalışıyorum o kadar çok uğraşıyorum ki çözmeye kafayı
yedim artık. Burnunu kaşısa empati kurup sebebini araştırmaya kalkacak duruma
geldim. İnsanların çoğu anlaşılabilecek kadar aptal olduğu için pek sorun
olmuyor genellikle. Yine de anlayamayacağım insanlar olmamasını çok isterdim.
Ne bileyim kendileri anlatsalardı en azından bana. O kadar stalkerlığa rağmen
nasıl hala anlayamam onu da bilmiyorum.
Günlerim böyle anlamsız sahte sahte geçiyor. Sana çok güzel
ama önyargıyla yaklaşmak zorunda kaldığım bir grubun çok mükemmel bir klibini
atıyorum ve yazımı bitiriyorum. Öptüm kocaman.