27 Aralık 2012 Perşembe

Yazasım geldi ve kendimi durdurmayacağım. Hele ki bozuk olmayan bir bilgisayar bulmuşken. Benden bunu bekleme. Boğazım ağrıyor. ÇOK AĞRIYOR. Öksürüyorum ama öksürmeyi seviyorum. Öksürürken garip bir şekilde haz alıyorum. Çünkü çok ses çıkartıcı ve düşünsene herkes birden bakıp 'geçmiş olsun cnmmm' diyor. Hoş. İnsanların tepkilerini seviyorum. Hapşırma taklidi yapıp kendime çok yaşa dedirtmek gibi. Zevk alıyorum ve bunu kimse yadırgayamaz öyle değil mi? 
İstersem önüme gelene bağırabilirim. Ki bağırıyorum da. İsteyince. Ama bazen istiyorum ama olamıyor. Geriliyorum. Parmağımda oynattığım insanlardan olmayan insanlardan dolayı. Oynatılamayacak derecede baskın karakterli olmalarından değil ki bunun da baskın karakterlilikle pek ilgisi yok zaten. Sadece bir ortam eğer berbatsa, bok püsürden ibaretse o ortamda hiçbir değeri olmayan bir şeyin değerlenmesi gibi. Ben bok püsürün içinde kendini bir bok sanan bir bokum ve hiçbir değeri olmayan bokların hakkımda düşündüklerini umursuyor gibiyim. Bu beni geriyor. Kötü bir etken. O değerli gözüken değersiz insanları öldürmekle ilgili hayaller kurmadığım gün yok bu yüzden. Öldürmek değil de belki üzmek sadece. Üzülsünler. Sinirlensinler. Duygularının değişimindeki etkinliğimi görüp gülmek istiyorum uzaktan. Sessiz ve sinsice. 
Öksürüyorum. Öksürürken boğazımın acımasından da zevk aldığımı farkettim. Hele o çıkan sesler. ÖĞĞHÖ.ÖHÖ. BAYILIYORUM. 
İnsanların ortasında bayılmak istiyorum. Ama bok püsür olmayanlarının. Ya da. Emin değilim. Ölsem belki de. Hoş olur. Kalp krizi. Bir anda. Beklenmedik.
Beklenmedik her şey güzeldir bana kalırsa.
21 Aralık'da sınıftan dışarı çıkıp tam 13 11 de elektrikleri kesme isteğim de bundandı. Yapamadım.
OLMADI.
Kendimi zeki sanmalarım beni öldürüyor. Kendimi bir bok sanıyorum. Neden kendimi bir bok sanıyorum? Kendini bir bok sanan insanlara giydirirken megalomanlık yapmam hoş mu? Değil. 
Neden kendimi zeki sanmama rağmen bazı şeyleri gerçekleştirecek o özgüveni o cesareti içimde hissedemiyorum?
Neden kendini zeki sanmanın tek ve çok iyi bir özelliğini kullanamıyorum?
Neden aptalın biri kendini zeki sanar?
Kendimi zeki sanmasaydım zeki olabilirdim düşüncesiyle hareket ediyorum.
Kendimi zeki sandığım için de zeki olmadığımı anlayıp zeki olmamama üzülüyorum aslında. Yine kendimi bir bok sandığım için zeki olmamama üzülüyorum. Bunu anlayabildiğimi düşünüp egomu tatmin ediyorum.
Kendimi sevmiyorum.
Ölmüş bu blog. 
Ben de ölmüşüm aslında.
KOMİKLİK
YAPAMIYORUM
Çünkü kahkaha atarak güldüğüm şeyler
çok
ama
çok
düşük 
şeyler
DÜŞÜK
ŞEYLERE
GÜLEN
BİRİNDEN
ESPRİ
YAPMASINI 
BEKLEMEYİN
Çünkü
Bazen
Gülmemek için gülerken
Gerçekten
Gülmeye
Başlayabilirsiniz.
Ve ben saçma salak şeylere gerçekten gülmeye başladım.
HOŞ
DEĞİL.
HİÇ
HOŞ 
DEĞİL.
Ama yine de. Her şeye gülmeme rağmen. 
SANA
GÜLEMİYORUM.
Aslında gülüyorum. Daha çok gülüyorum. Aslında. 
Ama bazen bir şeyini görüyorum. Moral bozucu olmasa bile
DAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAN
o zaman ben bile hiçbir şeye gülmüyorum
VE
BEN GÜLMEZSEM
KİMSE
GÜLMEZ.
der
çeker
giderim.

NÖÖÖÖÖÖ


Muhtemelen hiç düşünmediğin ama hayata geçirdiğin aktiviteler üzerine kafa yoruyorum. Onları bir şekilde kendiminkilerle bağdaştırıyorum çünkü gerçekten öyle gibiler. Senin hiç anlayamayacağın bir şekilde senin düşüncelerini okuduğumu sanıyorum. Düşünmeden yaptığın aktivitelerden çıkarıyorum bunu. Sanki sen yazılması gereken bir raporsun ve ben senin üzerimde yapabileceğim her türlü araştırmayı yaptım. Ki yaptım da. Gerçekten yaptım. Ama yine de o raporu yazamıyorum. Elimde dolusuyla somut bilgi var ama mantıklı bir şekilde birleşmesi için dolusuyla da ihtimal var. Ve bu ihtimallerden hiçbiri o raporun asıl amacına uygun değil gibi. Hepsi çelişkili. Ben araştırmamı yaptım deyip çekilemiyorum çünkü kaldıramıyorum. Eğer elinde birsürü bilgi varsa bunu kullanmak istersin. Anlamalısın bu duyguyu. Bir koz. Ama ben kendimi durduramıyorum. Sanki yetmezmiş gibi daha da çok bilgi toplamaya çalışıyorum. Elimde olmadan. Çabalıyorum. Raporu hazırlamayı daha da zorlaştırıyorum. Aslında anket çalışması uygulayabilirim. Tek kalan yolum bu sanırım gerekli rapor için. Ama öbür yollarla edindiğim bilgiler anket çalışmasına güvenemeyeceğimi de söylüyor. Asıl sebep bu da değil aslında. Böyle bir çalışma yoluna gidebilmek için kendime güvenim yok. Yeterli değilmişim gibi geliyor. Oysaki yeterliyim. Biliyorum. Çünkü ben araştırmamı yaptım. BEN RAPOR İÇİN ÖĞRENEBİLECEĞİM HER ŞEYİ ÖĞRENDİM. Yine de zayıf bir rapor bu. Benimle ya da gayretimle değil de raporla alakalı sanırım. Ya da rapor yanlış kişiye denk geldi. Şanssızın birine. Belki de sadece ihtimalleri biraz fazla düşünüyorum. Belki de ihtiyacım olan o ipucu aslında gözümün önünde. Belki kafamdakileri kağıda dökmeli somutlaştırıp planımı uygulamalıyım. Aptal gibi hissediyorum. Anlayamazsın. Sen hiç böylesine bir araştırmaya girmedin. Kafamda oluşan iki net ihtimal var. Biri sinsi olduğun yönünde. Aslında o düşünmediğin aktiviteleri gerçekten düşünüyor olabilirsin. Aslında benden ilham almış olabilirsin o aktiviteyi gerçekleştirirken. Aslında hepsi düşündüğüm gibi olabilir. Küçük bir ihtimal gibi. Keşke öyle olsa diyorum. Rapor neredeyse tamamlanırdı. Öbür ihtimal cidden aptal olduğun yönünde. Yani yaptığın her şey tesadüften ibaret. Çünkü gerizekalısın ve gözünün önündekileri göremiyorsun. Bu da uymuyor gibi. Aptal olduğunu kabullenemem çünkü. Bir rapor aptal olamaz. Ki eğer bu ihtimal doğruysa o zaman bu raporu tamamen silmem gerektiğini gösterir. Bunu kabullenebileceğimi sanmıyorum. Çıldırırım. Sana zarar veririm bence o zaman. Kötü olur.
Raporu sikeyim.